www.igdirlim.org


Join the forum, it's quick and easy

www.igdirlim.org
www.igdirlim.org
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
www.igdirlim.org
Arama
 
 

Sonuç :
 


Rechercher çıkıntı araştırma

En son konular
» KAR YAĞIYOR -
Tanri misafiri I_icon_minitimeSalı Mayıs 14 2013, 18:08 tarafından tutku.

» YİNE SANA DAİR - NAZIM HİKMET
Tanri misafiri I_icon_minitimeSalı Mayıs 14 2013, 17:54 tarafından tutku.

» firari bir sevda
Tanri misafiri I_icon_minitimePaz Mart 10 2013, 00:43 tarafından tutku.

» sığdıramam kitaplara
Tanri misafiri I_icon_minitimePaz Mart 10 2013, 00:36 tarafından tutku.

» Hâlâ ...
Tanri misafiri I_icon_minitimePaz Mart 10 2013, 00:27 tarafından tutku.

» Mâna ...
Tanri misafiri I_icon_minitimeCuma Ocak 11 2013, 23:54 tarafından tutku.

» Sus Özlemim
Tanri misafiri I_icon_minitimeCuma Ocak 11 2013, 23:50 tarafından tutku.

» Rüya ...
Tanri misafiri I_icon_minitimeÇarş. Ekim 24 2012, 09:01 tarafından tutku.

» Saat ...
Tanri misafiri I_icon_minitimeÇarş. Ekim 24 2012, 08:46 tarafından tutku.

Sosyal yer imi
Sosyal yer imi reddit      

Sosyal bookmarking sitesinde Dostluğa dair herşey.. adresi saklayın ve paylaşın

Sosyal bookmarking sitesinde www.igdirlim.org adresi saklayın ve paylaşın


Bağlı değilsiniz. Bağlanın ya da kayıt olun

Tanri misafiri

Aşağa gitmek  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

1Tanri misafiri Empty Tanri misafiri Paz Haz. 21 2009, 14:47

tutku

tutku

Arabam, bir kaç defa tekleyip istop etmiş ve beni bilmediğim bu yerlerde yüz üstü bırakmıştı. Aniden yağmaya başlayan kar, ön camı tamamen örttüğü için, dışarısı ancak yan camlardan görülebiliyordu.

Kışın henüz başında olmamıza rağmen havanın güneşli olmasına aldanmış, üstelik de anayoldaki trafiğin yoğunluğundan kaçmak için bu dar yola girmiştim. Kısacası dağ başında kalakalmıştım.

Soğuktan ayaklarımın uyuştuğunu hissediyor ve birbirine vuran dişlerimin takırtısını duyuyordum.

Mutlaka bir yere sığınmalıydım...

Arabadan inip çevreye baktım. Tipi halinde yağan kardan gözlerimi zorlukla açabilmeme rağmen, ilerideki ağaçların arasında bir kaç evin bulunduğunu fark ediyordum. Rahat bir nefes aldım ve en yakındakine gidip kapıyı çaldım.

Karşıma çıkan çocuk, beni baştan aşağıya süzerek:

- Baba!.. diye bağırdı. Bir amca geldi.

Kalınca bir erkek sesi:

- Buyursun!.. diye cevap verdi. Girsin içeri.

İçeri süzülüp kapıyı örttüm. Genişçe bir hol gibiydi burası. İçerdekiler, bir yatağın başında toplanmıştı. Yatakta da yaşlı bir kadın vardı.

Beklenmeyen bir misafir olduğum için, durumumu açıklamak gereğini duymuştum. Onlara, buralara ilk defa geldiğimi ve arabamın bozulduğunu söyleyecektim.

Selam verdikten sonra:

- Uzaklardan geliyorum, dedim. Arabam da...

Sözüm yarım kalmıştı. Yaşlı kadın, binbir güçlükle doğrularak:

- Sensin!.. diye atıldı. Sensin değil mi? Biliyordum geleceğini, çok iyi biliyordum!..

Kadının sözlerinden bir şey anlamamıştım. Baş ucunda duran biri yanıma sokularak:

- Seni oğluna benzetmiş olmalı, dedi. Almanya'da bir yabancı kadınla evlenmişti. Yıllar yılı mektup bile yazmadı.

Yaşlı kadın, bana doğru bakarak:

- Evet sensin!.. diye tekrarlıyordu. Nihayet geldin demek!..

Yavaşça yanına gidip elini öptüm. Yemenisinin içindeki nurlu yüzü, perde indiği belli olan gözlerinden akan yaşlarla ıslanmıştı.

Titreyen ellerini yüzümde dolaştırırken:

- Evet benim!.. dedim. Geldim tabii ki!..

O evde kaldığım süre içinde, yaşlı kadına Almanya'daki hayali işlerimden, kendisi gibi hamarat olan gelininden ve torunlarından bahsettim. Arada bir dalıp dalp gidiyor ve kendine geldiğinde, onunla konuşmamı istiyordu.

Yaşlı kadın, ertesi akşam vefat etti. Onu köyün dışındaki kabristana defnettik.

Mezarlıktan ayrılırken hava açmıştı. Arabam da bir defada çalıştı... (alinmistir)

Sayfa başına dön  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz