Kolay gelsin beyim.
-Buyur
-Kandil müsasebetiyle gelmiştikte, bugün ücretsizmiş. Girebilirmiyiz?
-Ahşam segizden sonra.
-Şimdi girersek?
-Şindi girersen iki yetele. Beş gişiniz 10 yetele. Ahşam segizden sonra beleş!
-Teşekkür ederim.
-Bişey değil.
Beş kişiydiler. Uzaktan gelmişlerdi. Evin reisi türbenin giriş turnikelerinden
mutsuz bir yüz ifadesiyle dönerken, gözleri parlayan küçük kız koşar adımlarla
babasının ayakarına dolandı.
-Baba içeriye girmiycek miyiz?
Baba önce hafızasını sonra cebini yokladı. Ardından saatine baktı.
Bu sırada küçük kız babasının cebini dışından yoklayan ve öylece
kalakalan elini çoktan yakalayıvermişti. Bir kez daha heyecanla tekrarladı:
-Baba içeri girmiycek miyiz?
Baba yutkundu. Elini kızının elinden koparıp başını kaşıdı.Evdeki hesap çarşıya uymamıştı.
Aileyi etli ekmekle doyururken cüzdan zayıflamış cep hafiflemişti.Malum türbeye en yakın yerler en 'ucuz' yerlerdi(!) Mubarek gün içinden bir sürü küfür geçti.
Şeytanın kışkırttığı nefsini dizginleyerek hepsini yuttu.
Beş fatihanın şahitliğinde avluda bir süre oturup
türbeyi geride, kubbenin turkuaz ışığının eksilen görüntüsünü kızlarının gözlerinde bırakarak
uzaklaştılar. Saat sekizde kalkacak olan köyün minübüsü onları bekliyordu ve turnikelerle kuşatılmış
türbenin içinde istirahat eden Aileden daha az bekliyordu!
"Gel, gene gel, ne olursan ol gene.." Hz.Mevlâna Celaleddin Rûmi
"Şindi girersen iki yetele. Beş gişiniz 10 yetele. Ahşam segizden sonra beleş!" Devletin Memuru
-Buyur
-Kandil müsasebetiyle gelmiştikte, bugün ücretsizmiş. Girebilirmiyiz?
-Ahşam segizden sonra.
-Şimdi girersek?
-Şindi girersen iki yetele. Beş gişiniz 10 yetele. Ahşam segizden sonra beleş!
-Teşekkür ederim.
-Bişey değil.
Beş kişiydiler. Uzaktan gelmişlerdi. Evin reisi türbenin giriş turnikelerinden
mutsuz bir yüz ifadesiyle dönerken, gözleri parlayan küçük kız koşar adımlarla
babasının ayakarına dolandı.
-Baba içeriye girmiycek miyiz?
Baba önce hafızasını sonra cebini yokladı. Ardından saatine baktı.
Bu sırada küçük kız babasının cebini dışından yoklayan ve öylece
kalakalan elini çoktan yakalayıvermişti. Bir kez daha heyecanla tekrarladı:
-Baba içeri girmiycek miyiz?
Baba yutkundu. Elini kızının elinden koparıp başını kaşıdı.Evdeki hesap çarşıya uymamıştı.
Aileyi etli ekmekle doyururken cüzdan zayıflamış cep hafiflemişti.Malum türbeye en yakın yerler en 'ucuz' yerlerdi(!) Mubarek gün içinden bir sürü küfür geçti.
Şeytanın kışkırttığı nefsini dizginleyerek hepsini yuttu.
Beş fatihanın şahitliğinde avluda bir süre oturup
türbeyi geride, kubbenin turkuaz ışığının eksilen görüntüsünü kızlarının gözlerinde bırakarak
uzaklaştılar. Saat sekizde kalkacak olan köyün minübüsü onları bekliyordu ve turnikelerle kuşatılmış
türbenin içinde istirahat eden Aileden daha az bekliyordu!
"Gel, gene gel, ne olursan ol gene.." Hz.Mevlâna Celaleddin Rûmi
"Şindi girersen iki yetele. Beş gişiniz 10 yetele. Ahşam segizden sonra beleş!" Devletin Memuru