7. KONU
Bu ser-defter-i enyânun kitâb-ı evsâfından bir varlukdur
Ve
Server-i esfiyânun gülzâr-ı eltâfından bir tabakdur
Açıklama :
Nebîler Önderinin Sıfatları Kitabından Bir Yaprak ve Azizler Kafilesinin Öncüsünün Lutuflar Gülbahçesinden Bir Tabak
173. Beyit :
Ey pâdişeh-i serîr-i Levlâk
Maksûd-ı vücûd-ı hâk ü eflâk
Açıklama : Ey Levlak tahtının padişahı, yerin ve göklerin var oluş sebebi!..
174. Beyit :
Olmış eflâk hâk-i râhun
Çekmiş eflâke hâk câhun
Açıklama : Felekler senin yolunun tozu-toprağı olmuş; makamının yüceliği feleklerin üzerine toprak saçmıştır.
175. Beyit :
Ey râkım-ı nüsha-i meânî
Ma’mûre-i ilm-i dîne bânî
Açıklama : Ey mânalâr kitabının yazarı ve din binasının kurucus!..
176. Beyit :
Şâhenşeh-i mesned-i risâlet
Ressâm-ı kavâid-i adâlet
Açıklama : ( Ey) Risalet tahtının şahlar şahı ve adalet kurallarının koruyucusu!..
177. Beyit :
Ey arş-nevâz ü ferş-perver
Defterdâr-ı hisâb-ı mahşer
Açıklama : Ey ar’şın gönlünü akşayan ve ferşin yolunu yordamını gösteren; mahşer gününün hesap defterini tutan!..
178. Beyit :
Ser-defter-i enbiyâ-yı mürsel
Anlara hem âhır ü hem evvel
Açıklama : ( Ey ) gönderilmiş nebiler defterinin baş sayfası; onların hem sonrası, hem öncesi!..
179. Beyit :
Ey vâz’-ı ıstılâh-ı îmân
Hakdan sebeb-i nüzûl-i Fürkân
Açıklama : Ey iman ilkelerini koyan ve hakla batılı ayıran kitabın Allah’tan inişine sebep olan!..
180. Beyit :
Sensen sultân ü gayr haylün
Senden özge senün tufeylün
Açıklama : Sen sultansın, diğer insanlar senin tebândır. Senden başka herkes senin muhtacındır.
181. Beyit :
Ey halvet-i kudse şem-i mahfil
Cibrîl tereddüddine menzil
Açıklama : Ey, ilahî halvet meclisinin mumu ve Cebrail’in tereddüdüne menzil olan!..
182. Beyit :
Hak emri senünle halka cârî
Kavlünle ol emrün i’tibârı
Açıklama : Allah’ın emri seninle halka ulaştı; O emrin geçerliliği senin sözünledir.
183. Beyit :
Ey kıble-nümâ-yı ehl-i tâat
Gencîne-i gevher-i şefâat
Açıklama : Ey taat ehlinin yol göstereni ve ey şefaat cevherinin hazinesi!..
184. Beyit :
Tâc-ı ser-i arş hâk-i pâyun
Şem’-i şeb-i Kadr nûr-ı râyun
Açıklama : Ayağının tozu, Arş’ın başına tacdır; fikrinin nuru Kadir gecesinin ışığıdır.
185. Beyit :
Ey vâsıta-i nizâm-ı âlem
Dîvân-ı Haka vezîr-i a’zam
Açıklama : Ey âlemin düzenine sebep olan ve Hak divanının vezir-i âzamı!
186. Beyit :
İrfân-ı sıfât u zâta ârif
Keyfiyet-i kâinâta vâkıf
Açıklama : Ey zât ve sıfat bilgisinin âlimi, ey kainatın keyfiyetinden haberdar olan!
187. Beyit :
Ey zâtun içün beşer vücûdı
Âdemde sana melek sücûdı
Açıklama : Ey, insanın varlığı kendisi için yaratılan! Meleklerin Adem’e ettikleri secde aslında senin içindir.
188. Beyit :
Yâsin sedef-i dür-i sıfâtun
Tâhâ gül-i bûtsân-ı zâtun
Açıklama : Yasin sıfatının incisine sedef Tâhâ zatının bahçesinde güldür.
189. Beyit :
Ey mekteb-i dânişe muallim
Mahrûse-i hükm-i şer’e hâkim
Açıklama : Ey bilgi mektebine öğretmen, şeriat hükmünün şehrine hakim!..
190. Beyit :
Dergâhuna enbiyâ rücuı
Ta’zimüne âsman rükûı
Açıklama : Nebilerin ricası kapınadır, göklerin rükûsu senin saygın içindir.
191. Beyit :
Tahsin sana ey huceste-fercâm
Kim vaz’ kılup tarîkı İslâm
192. Beyit :
Keyfiyyet-i hâli Rûşen etdün
Hayr ü şer işin muayyen etdün
Açıklama 191-192 : Övgüler olsun sana ey akibeti uğurlu olan! İslâm yolunu kurup, hayatın anlamını bildirdin; hayır ve şer işini apaçık ortaya koydun.
193. Beyit :
Ahvâl-i evâmir ü nevâhî
Malûm etdün bize kemâhî
Açıklama : Emirler ve nehiylerin durumunu bize olduğu gibi açıkladın.
194. Beyit :
Sen bildürdün ki kimdür Allâh
Sensiz kim olurdı andan âgâh
Açıklama : Allah’ın kim olduğunu sen bildirdin. Sen olmasaydın, O’ndan kim haberdar olurdu!
195. Beyit :
Güm-râhları tarîka saldun
Üftâdelerün elini aldun
Açıklama : Yolunu şaşıranları sen yola getirdin; düşkünlerin elinden de sen tuttun.
196. Beyit :
Fâş oldı nasîhatun cihâna
Sen koymadın ortada behâne
Açıklama : Öğütlerin tüm cihana yayıldı; ortada hiçbir bahane bırakmadın.
197. Beyit :
Ammâ bize yohdur ol saâdet
Kim hıfz-ı tarîkun ola âdet
Açıklama : Ama, yolunda gitmeyi yol edinme saadeti bize nasip olmadı.
198. Beyit :
İhmâl ederüz itâatünde
Taksîr edâ-yı hidmetünde
Açıklama : Sana uymada hep ihmalkârlık gösteriyoruz; hizmetini gerçekleştirmede de kusurlarımız oluyor.
199. Beyit :
Her niçe ki hâr ü şermsâruz
Bu cürm ile hem ümîdvâruz
200. Beyit :
Kim feyz-i avâtıf-ı amîmün
Şâd eyleye gönlin ehl-i bîmün
201. Beyit :
Âsilerün olasen penâhı
Nevmîdlerün ümîdgâhı
Açıklama 199-201 : Her ne kadar hor, hakir ve utanç dolu isek de; bu suç ve günahlarımızla bile, iyiliklerinin yaygın feyzinin korku sahiplerinin gönlünü şâd eyleyeceğinden; isyânkarların sığınağı, ümitlerini kaybetmişlerin ümit kapısı olacağından ümitliyiz.
202. Beyit :
Sensen çü şefî-i her meâsî
Ne gam eğer olsa kimse âsî
Açıklama : Mademki sen her günaha şefaatçisin; (artık) insanlar isyankar olsa da ne gam!..
203. Beyit :
Ger bende ola tamâm-ı tâat
İzhâr neden bulur şefâ’at
Açıklama : Eğer itaat etmekte kusurum olmazsa, şefaatin neden ortaya çıksın!
204. Beyit :
Sensen bu serîr pâdişâhı
Bu mülkde olanun penâhı
Açıklama : Sensin bu tahtın padişahı ve bu yeryüzü ülkesinin sığınağı…
205. Beyit :
Her asrda bir nebî zuhûri
Her devrde bir resûl nûrı
206. Beyit :
Fıtrat yolını müzeyyen etdi
Yüz min şem’ile Rûşen etdi
207. Beyit :
Tâ gelmeğe Rûşen ola rahun
Budur reh ü resmi pâdişâhun
Açıklama (205-207) : Her asırda bir peygamberin ortaya çıkışı, her devirde bir resülün nuru fıtrat yolunu süsledi, onu yüz binlerce lamba ile ışıldattı ki, senin geliş yolun aydınlansın…İşte budur padişahların yolu ve usulü.
208. Beyit :
Hâb-ı adem içre şah-ı âlem
Görmişdi vücûdını mukaddem
209. Beyit :
Kim lem’a-i nûrdan bir efser
Geymiş vermiş özine zîver
Açıklama 208-209 : Alem şahsı, vücuda gelmeden, yokluk uykusunda kendini nur parıltısından bir tac giyinmiş ve özüne süs ve ziynet vermiş gördü.
210. Beyit :
Bîdâr olanda ol yuhudan
Getmişdi karârı ârzûdan
Açıklama : O uykudan uyanınca, arzudan bütün kararı elden gitmişti.
211. Beyit :
Çün istedi ol menAma ta’bîr
Senden ana müjde verdi takdîr
Açıklama : O rüyayı tabir etmek istediğinde, takdir ona seni müjdeledi.
212. Beyit :
Dünyâya peyâm-ı feyz-i nûrun
Tenbîh-i saâdet-i zuhûrun
213. Beyit :
Halka verüp intizâr-ı makdem
Ol dem geldi ki geldi Âdem
Açıklama 212-213 : Dünyayı nurlandıracağının feyizli haberi ve ortaya çıkışının kutlu müjdesi mahlukatı senin gelişinin özlemine düşürdü ve zamanı geldi, Âdem de dünyaya geldi.
214. Beyit :
Dünyâ talebünde oldı kâim
Devr ile seni dilerdi dâim
Açıklama : Dünya, arzu ve isteğinde ısrarlı idi; döne döne daima seni diliyordu;
215. Beyit :
Bir bir yetüp özge enbiyâya
Mi’râca çıhardı pâye pâye
Açıklama : Her gün bir peygambere yetişip adım adım miraca çıkıyordu.
216. Beyit :
Gezmedi senünle sâye hemrâh
Gûyâ ki nihâl-i kaddün ey mâh
217. Beyit :
Bu âleme vermiş idi vâye
Ol âleme salmış idi sâye
Açıklama 216-217 : Gölge seninle yoldaş olarak gezmezdi, ey ay yüzlü, sanki boyunun fidanı meyveyi bu âlemde vermiş, gölgeyi de öbür âleme salmıştı.