www.igdirlim.org


Join the forum, it's quick and easy

www.igdirlim.org
www.igdirlim.org
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
www.igdirlim.org
Arama
 
 

Sonuç :
 


Rechercher çıkıntı araştırma

En son konular
» KAR YAĞIYOR -
Füzûlî'den siirler ve açiklamalari 14... I_icon_minitimeSalı Mayıs 14 2013, 18:08 tarafından tutku.

» YİNE SANA DAİR - NAZIM HİKMET
Füzûlî'den siirler ve açiklamalari 14... I_icon_minitimeSalı Mayıs 14 2013, 17:54 tarafından tutku.

» firari bir sevda
Füzûlî'den siirler ve açiklamalari 14... I_icon_minitimePaz Mart 10 2013, 00:43 tarafından tutku.

» sığdıramam kitaplara
Füzûlî'den siirler ve açiklamalari 14... I_icon_minitimePaz Mart 10 2013, 00:36 tarafından tutku.

» Hâlâ ...
Füzûlî'den siirler ve açiklamalari 14... I_icon_minitimePaz Mart 10 2013, 00:27 tarafından tutku.

» Mâna ...
Füzûlî'den siirler ve açiklamalari 14... I_icon_minitimeCuma Ocak 11 2013, 23:54 tarafından tutku.

» Sus Özlemim
Füzûlî'den siirler ve açiklamalari 14... I_icon_minitimeCuma Ocak 11 2013, 23:50 tarafından tutku.

» Rüya ...
Füzûlî'den siirler ve açiklamalari 14... I_icon_minitimeÇarş. Ekim 24 2012, 09:01 tarafından tutku.

» Saat ...
Füzûlî'den siirler ve açiklamalari 14... I_icon_minitimeÇarş. Ekim 24 2012, 08:46 tarafından tutku.

Sosyal yer imi
Sosyal yer imi reddit      

Sosyal bookmarking sitesinde Dostluğa dair herşey.. adresi saklayın ve paylaşın

Sosyal bookmarking sitesinde www.igdirlim.org adresi saklayın ve paylaşın


Bağlı değilsiniz. Bağlanın ya da kayıt olun

Füzûlî'den siirler ve açiklamalari 14...

Aşağa gitmek  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

tutku

tutku

Füzûlî'den siirler ve açiklamalari 14... Imzaajy3oo

14. KONU

Bu Sebeb-i Nazm-ı Kitâbdur
Ve
Bâis-i İrtikâb-ı Azâbdur

Açıklama : Kitabın Nazmadilmesinin Nedeni ve Azabı Hak Etmenin Sebebi

399. Beyit :
Sâki dut elüm ki haste-hâlem
Gam reh-güzerinde pâymâlem

Açıklama : Saki! Elimden tut; çünkü hasta bir haldeyim, gam yolu üserinde ayaklar altında kalmışım!..

400. Beyit :
Sensen men-i mübtelâya gam-hâr
Senden özge dahi kimüm var

Açıklama : Sensin benim gibi bir düşkünün kaderini gideren…Benim senden başka kimim var?..

401. Beyit :
Müşkil işe düşmişem meded kıl
Mey hırziyle belâmı red kıl

Açıklama : Zor bir işe düşmüşüm, yardım et! Şarabın koruyuculuğu ile belâmı benden uzaklaştır!..

402. Beyit :
Hall eyleye gör bu müşkilâtı
Kemm etme kulundan iltifâtı

Açıklama : Bu güçlükleri halletmeğe bak; ben kulundan iltifatını esirgeme!

403. Beyit :
Bir gün ki mey-i Süehyl-te’sîr
Vermişdi mizâc-ı pâke tagyîr

Açıklama : Bir gün, Süheyl tesirli şarap saf ve temiz mizacımı değiştirmişti :

404. Beyit :
Hemreng-i bahâr olup hazânum
Dönmişdi akîka za’ferânum

Açıklama : Sonbaharım bahar rengi almış, safran ( gibi sarı yüz ) üm akik taşına dönmüştü.

405. Beyit :
Cem’ idi yanumda ittifâkî
Sâz ü meze vü şarâb ü sâkî

Açıklama : Yanımda saz, meze, şarap ve saki tesadüfen bir araya gelmişlerdi;

406. Beyit :
Peyveste lebâleb ü peyâpey
Nûş eyler idüm kadeh kadeh mey

Açıklama : Boyuna, dolu dolu ve peşpeşe kadeh kadeh şarap içiyordum;

407. Beyit :
Zevk üzre mey artururdı zevkum
Şevk üzre ziyâd olurdı şevkum

Açıklama : Şarap, zevkimin üstüne zevk koyuyor, neş’em gittikçe artıyordu;

408. Beyit :
Ol bezm idi âfiyet bahârı
Men bülbül-i zâr ü bîkarârı

Açıklama : O meclis bir afiyet baharı idi ve ben ( o meclisin ) ağlayıp inleyen kararsız bülbülü idim…

409. Beyit :
Bir hadde erişdi neş’e-i câm
Kim kalmadı ehl-i bezme ârâm

Açıklama : Öyle bir dereceye vardı ki şarabın neş’esi; mecliste bulunanların rahatı, huzuru kalmadı;

410. Beyit :
Esrâr-ı dil oldı âşikârâ
Mesdûd oluben der-i müdârâ

Açıklama : İki yüzlülük kapıları kapanıp, gönüldeki sırlar açığa vuruldu.

411. Beyit :
Olmışdı refîk u hemzebânum
Ayîne-i t3uti-i revânum

412. Beyit :
Bir niçe zarîf-i hıtta-i Rûm
Rûmî ki dedük kaziyye ma’lûm

Açıklama 411-412 : Rum ( Anadolu ) ülkesinin birkaç zarif insanı; arkadaşım, dildaşım ve ruh papağanımın aynası olmuşlardı…Anadolu’lu dedik ya, mesele anlaşılıyor…

413. Beyit :
Ya’nî ki kamu dekâyık ehli
Her mes’elede hakâyık ehli

Açıklama : Yani, tamamı da inceliklerden haberdardılar ve her konuda hakikî bilgiye ulaşmıştılar.

414. Beyit :
Hem ilm feninde nükte-danlar
Hem söz revişinde dür-feşanlar

Açıklama : Hem, ilim sahasında ince manalara vakıftılar, hem de söz söyleme yolunda inciler saçmakta idiler.

415. Beyit :
Kim eyler idi dekâyık-i râz
Şeyhîden ü Ahmedîden âgâz

Açıklama : Kimi sırlardan nükteler çıkarıyor, Şeyhî’den ve Ahmedî’den söze başlıyor;

416. Beyit :
Kim söyler idi öğüp kelâmı
Evsâf-ı Halîli vü Nizâmî

Açıklama : Kimi Halilî ve Nizamî’nin vasıflarını öğüp duruyordu.

417. Beyit :
Bilmişler idi ki hüsn-i güftâr
Kadrüm kaderince mende hem var

Açıklama : Anlamışlardı ki, güzel söz söyleme kabiliyeti kudretimce bende de var.

418. Beyit :
Çün var idi mestlikde lâfum
Kim anlana sıdkum ü hilâfum

419. Beyit :
Men hasteni etdiler nişâne
Bir reng ile tîr-i imtihâna

Açıklama 418-419 : Yalanım ve gerçeğim fâş olacak derecede mest olduğumda ben hastayı bir oyun ile imtihan okuna hedef yaptılar.

420. Beyit :
Lutf ile dedile ev sühan-senc
Fâş eyle cihâna bir nihan genc

Açıklama : Nazikçe dediler ki; “Ey söz üstadı, dünyaya gizli bir hazine ortaya çıkarsana!”

421. Beyit :
Leylî Mecnûn Acemde çohdur
Etrâkde ol fesâne yohdur

Açıklama : “ Leylâ-Mecnûn, Acemlerde çoktur, lâkin Türkler arasında bu hikâye yoktur.”

422. Beyit :
Takrîne getür bu dâstânı
Kıl tâze bu eski bûstânı

Açıklama : “ Gel, bu destanı yaz da, bu eski bahçeyi tazeleyiver!”

423. Beyit :
Bildüm bu kaziyye imtihandur
Zîrâ ki bu bir belâ-yı candur

Açıklama : Anladım ki bu teklif bir imtihandur; zira böyle bir iş (aslında) can belâsıdır.

424. Beyit :
Sevdâsı dırâz ü bahrı kûtâh
Mazmûnı figân ü nâle vü âh

Açıklama : Sevdası uzun, bahrı kısadır; mazmunu da figan, feryad ve ah’tır.

425. Beyit :
Bir bezm-i musîbet ü belâdur
Kim evveli gam sonı fenâdur

Açıklama : ( Bu ) bir felaket ve bela meclisidir ki; başlangıcı gam, sonu yokluktur.

426. Beyit :
Ne bâdesine neşâtdan reng
Ne nağmesine ferahdan âheng

Açıklama : Ne şarabında neş’eden bir renk, ne de nağmaseinde sevinçten bir ahenk vardır…

427. Beyit :
İdrâke verür hayâli âzâr
Efkârı eder melâlı efgâr

Açıklama : Hayali idraki incitir; düşünmesi hüznü (bile) yaralar.

428. Beyit :
Olsaydı teveccühi münâsib
Tevcîhine çoh olurdı râgıb

Açıklama : Eğer niyetlenmesi ( her önüne gelen için ) uygun olsaydı, çok kişi teşebbüs etmeye istekli olurdu.

429. Beyit :
Olsaydı tasarrufında râhat
Çoh kâmil ana kılurdı rağbet

Açıklama : Eğer rahatlıkla başarılabilir bir iş olsaydı, bir çok kâmil insan ona rağbet ederdi.

430. Beyit :
Billah ki ne hoş demiş Nizâmî
Bu bâbda hatm edüp kelâmı

Açıklama : Allah için, Nizamî bu hususta sözün en güzelini söylemiş ve ne güzel demiştir :

431. Beyit :
Esbâb-ı suhan neşât u nâzest
Z’in her du suhan behâne-sâzest

Açıklama : “Sözün sebebi neş’e ve nazdır. Söz bu ikisinden doğar.”

432. Beyit :
Meydân-ı suhan ferâh bâyed
Tâ tab cüvariî numâyed

Açıklama : “Söz meydanı geniş olmalıdır ki, (şairlik) tabiatı orada binicilikteki ustalığını göstersin.”

433. Beyit :
Der germ-i rîk u sahti-i kûh
Tâ çend suhan reved beenbûh

Açıklama : “Kumun sıcaklığı ve dağın saplığı arasında söz ne zamana kadar sıkışıklık içinde gitsin?”

434. Beyit :
Bir iş ki kılur şikâyet üstâd
Şâgirde olur rücüı bîdâd

Açıklama : Üstadın şikayet eylediği bir işi çırağa yüklemek adâletsizlik olur.

435. Beyit :
Gerçi bilürem bu bir sitemdür
Teklîfi munun gam üzre gamdur

Açıklama : Gerçi ben bunun bir zulüm, hattâ böyle bir şeyin teklifinin gam üstüne gam olduğunu bilmekteyim ;

436. Beyit :
Ammâ niçe etmek olur ikrâh
Bir vâkıadur ki düşdi nâgâh

Açıklama : Ama artık kaçınmak mümkün mü!.. Bir iştir ki, ansızın başıma geliverdi.

437. Beyit :
Yeğdür yine özrden şürûum
Bu işde tevekküle rücuum

Açıklama : Bahaneler ileri sürmektense, başlamak ve tevekküle sarılmak daha iyidir.

438.Beyit :
Ey ta’b-ı latîf ü akl-ı vâlâ
İdrâk-i bülend ü nutk-ı gûyâ

Açıklama : Ey latif tabiat ve üsütn akıl, 8ve ey) yüksek anlayış ve konuşan nâtıka!..

439. Beyit :
Düşdi seferüm diyâr-ı derde
Kimdür mana yâr bu seferde

Açıklama : Yolum dert diyarına düştü..Kimdir bana yoldaş bu seferde?

440. Beyit :
Her kimde ki vardur istitâat
Ders ü gam ü mihnete kanâat

441. Beyit :
Oldur bu müsâferetde yârum
Zevk ehline yohdur i’tibârum

Açıklama 440-441 : Kimde dert, gam ve mihnete dayanma gücü varsa, bu yolculukta arkadaşım odur. Zevk sahiplerine itibar etmem..

442. Beyit :
Merkeb gerek olsa azm-i râha
Besdür bize hâme vü siyâhe

Açıklama : Yola çıkmak için binek lâzım olsa; bize kalem ve kâğıt yeter.

443. Beyit :
V’er tûşe-i râh olursa matlûb
Mazmûn-ı hoş ü ibâret-i hûb

Açıklama : Ve eğer yol azığı istenirse; o da, hoş mazmunlar ve güzel ibarelerdir.

444. Beyit :
Azm eyleyelüm teallül etmem
Menzil keselüm tegâfül etmem

Açıklama : Gayret edelim; bahaneleri bırakın!. Menzil keselim; gafil davranmayın!...

445. Beyit :
Ey baht vefâsuz olma sen hem
Hemrâhlığ et bizümle bir dem

Açıklama : Ey tâli’, sen de vefasız olma; bir kereik olsun bizimle yoldaşlık yap!

Sayfa başına dön  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz